9 Nisan 2009 Perşembe

YAŞAM DERGİSİ 7 (Pijamalı Atlar: Zebralar)

İlk bakışta atı hatırlatan zebralara, pijamalı sevimli atlar da denebilir. Zebralar, atlarda olduğu gibi, yele denilen saçlara sahiptirler; vücut yapıları da atlara benzer şekilde yaratılmıştır ve en az onlar kadar hızlı koşarlar. Yalnız ikisi arasında görünüm açısından bir fark vardır. Sizin de bildiğiniz gibi, zebranın tüm bedeninde siyah beyaz düzgün çizgiler vardır. Bu çizgilerin her zebrada farklı olduğunu biliyor muydunuz? Nasıl parmak izi her insanda farklıysa zebraların üzerindeki çizgiler de her birinde farklıdır. Bir zebranın çizgileri sanki onun kimlik kartı gibidir. Zebraların dikey çizgileri aynı zamanda önemli bir savunma unsurudur. Bir arada durdukları zaman kendilerini avlamak isteyen kaplan ve aslanlar bu çizgilerden dolayı sürüyü bir bütün olarak algılarlar. Bu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma olur.
Zebralar toz banyosunu çok severler. Çünkü, toz banyosu üzerlerindeki asalak böcekleri temizler. Zebraların bir de onlara eşlik eden ve temizlenmelerine yardım eden misafirleri vardır. Oxpecker kuşları, zebraların üzerlerine konarlar ve zebraların hastalık kapmasına ve kaşınmasına yol açan böcekleri üstlerinden tek tek ayıklarlar. Gördüğünüz gibi bütün canlıların yaşamlarını düzenleyen, idare eden ve birbirine yardımcı kılan Rabbimiz, hayvanlar aleminde de, onları birbirine yardımcı olarak görevlendirmiştir.
Allah'ın koruması altında olan tüm canlılar gibi zebralar da kendilerine öğretilen savunma sistemleri sayesinde yaşayabilirler. Bu savunma sistemlerinin birincisi, Allah'ın onlara doğuştan verdiği görme, işitme ve koku alma duyularının çok hassas olmasıdır. Duyu organlarının hassas olması zebraların düşmanlarını çok çabuk fark edip, kaçmalarını sağlar. İkincisi de, sürü uykuya daldığında bir veya iki zebranın tehlikelere karşı korunmak için nöbetçi kalmasıdır. Zebraların, sürüler halinde uyum içinde yaşamaları ve belirli bir iş bölümü yapmaları birer yaratılış delilidir. Dünyaya gözlerini yeni açmış bir yavru zebra için ise, Allah'ın ona öğrettiği savunma taktiği çok daha basittir. Yavrunun tek yapması gereken annesinin yakınında olmaktır. Çünkü, yeni doğmuş bir zebranın ne sinsi düşmanlarını görmesi, ne de görse bile güçsüz bacaklarıyla onlardan kaçabilmesi mümkündür. Cenab-ı Allah zebra yavrusuna annesinin yanında güvende olacağını ilham etmiştir. Yoksa zebra yavrusu doğar doğmaz kendisini düşmanların beklediğini, bu düşmanlardan korunabileceği en emin yerin annesinin yanı olduğunu bilemezdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder