Kuran-ı Kerim’de, Cinlerin yaratılışları, insanlarla olan ilişkileri, nasıl yaşadıkları gibi pek çok konuda bilgi yer almaktadır. Cinler kendi aralarında birçok farklı gruplardan oluşmuşlardır. Bazıları samimi Müslüman, bazıları müşrik, bazıları Allah’a karşı yalan söyleyenlerdir. Cin Suresi’nin devamında iman eden cinlerin, cin topluluğu hakkında şu bilgileri verdiği bildirilmektedir: “Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz. Biz, şüphesiz Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamayacağımızı, kaçmak suretiyle de Onu hiçbir şekilde aciz bırakamayacağımızı anladık. Elbette biz, o yol gösterici (Kuran’ı) işitince ona iman ettik...” (Cin Suresi, 11-13) “Ben cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56)
Cinler Ateşten Yaratılmışlardır
Kuran-ı Kerim’de cinlerin ateşten yaratıldıkları bildirilir. Konu ile ilgili ayetler şu şekildedir: Cannı (cinni) da yalın-dumansız bir ateşten yarattı. (Rahman Suresi, 15) Ve Cannı da daha önce nüfuz eden kavurucu ateşten yaratmıştık. (Hicr Suresi, 27)
Cinlerin de Geçmiş Ümmetleri Vardır
Kuran-ı Kerim ayetleri incelendiğinde, cinlerin de aynı insan toplulukları gibi bir hayatları olduğu anlaşılmaktadır. Ayetlerde cinlerin de gelmiş ve geçmiş ümmetleri olduğu bildirilmektedir. Onların da soyları, ataları bulunmaktadır. Ayette şöyle buyrulmaktadır: “(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin."... ” (Araf Suresi, 38)
Cinler de Cenab-ı Allah’a İbadet Etmekle Sorumludurlar
Allah cinlerin yaratılış amacını “Ben cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56) ayetiyle bildirmiştir. Onlar da elçiler ve elçilere indirilen kitaplar vasıtasıyla uyarılıp korkutulmakta, dünya hayatında nasıl davranışlarda bulunacaklarıyla denenmekte, ibadet ve itaat etmekte, bunun sonucunda da Allah’tan bir karşılık bulmaktadırlar: Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp-okuyan ve bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp-korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: Nefislerimize karşı şahadet ederiz derler. Dünya hayatı, onları aldattı ve gerçekten kâfir olduklarına dair kendi nefislerine karşı şahadet ettiler. (Enam Suresi, 130) Ayette de bildirildiği gibi cinlerle insanların imtihanları birbirine çok benzemektedir. Onların bazıları da dünya hayatının geçici süslerine aldanmakta, uyarıldıkları halde hidayet yolundan uzaklaşmaktadırlar.
Cinler Peygamberlerin Tebliğlerini Dinlerler
Ayetlerden, cinlerin peygamberlerin tebliğlerini dinledikleri, Kuran-ı Kerim okunurken onu dinledikleri ve öğrendikleriyle kendi kavimlerini uyardıkları anlaşılmaktadır. Allah Ahkaf Suresi’nde cinlerin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in tebliğini dinlediklerini şöyle bildirir: Hani cinlerden birkaçını, Kuran dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: Kulak verin; sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. Dediler ki: Ey kavmimiz, gerçekten biz, Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan bir kitap dinledik; hakka ve doğru olan yola yöneltip-iletmektedir. (Ahkaf Suresi, 29-30)
Cin Topluluğunun Bir Kısmı İman Eder Bir Kısmı İman Etmez
Ayetlerde cinlerden bir kısmının Allah’a iman edip, hidayet yoluna uydukları bildirilirken, bir kısmının da iman etmedikleri haber verilir. Cinlerden iman eden Müslümanlar, Allah’ı tesbih edip yücelten, Ona hiç kimseyi ortak koşmayan varlıklardır. Kuran-ı Kerim’e karşı büyük bir hayranlık duymakta, Allah’ın emir ve tavsiyelerine uymaktadırlar. Müslüman cinlerin Kuran-ı Kerim okunurken dinledikleri ayetlerde şöyle bildirilmiştir: De ki: Bana gerçekten şu vahyolundu: Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler: Doğrusu biz (büyük) hayranlık uyandıran bir Kuran dinledik. O (Kuran,) gerçeğe ve doğruya yöneltip-iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimiz'e hiç kimseyi ortak koşmayacağız. Elbette Rabbimiz'in Şanı Yücedir. O ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk. (Cin Suresi, 1-3) Cinler kendi aralarında iman etmeyen cinlerin de olduğunu bilmektedirler ve Kuran-ı Kerim’de bildirildiğine göre bu durumu şu şekilde ifade etmektedirler: Doğrusu şu: Bizim beyinsizlerimiz Allah’a karşı bir sürü saçma şeyler söylemişler. Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah’a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık. (Cin Suresi, 4-5)
Cinlerden İnkarcı Olanlar Cehennemle Karşılık Göreceklerdir
Cinler de aynı insanlar gibi Allah’ın kitabıyla sorumlu kılınan varlıklardır. Onlar da tüm yapıp ettiklerinden Allah’a hesap verecek ve yaptıklarıyla hiçbir haksızlığa uğramadan karşılık bulacaklardır. Allah’ın varlığına iman etmeyip zulmedenlerin sonunu ise Cenab-ı Allah ayetlerde şu şekilde bildirmektedir: Zulmedenler ise, onlar da cehennem için odun olmuşlardır. (Cin Suresi, 15) ... Andolsun cehennemi cinlerden ve insanlardan (kafirlerin) tümüyle dolduracağım. (Hud Suresi, 119)
Cinler Hz. Süleyman (as)'a Hizmet Etmişlerdir
Ayetlerden Cenab-ı Allah’ın dilemesiyle cinlerle insanların görüşebilecekleri, hatta cinlerin insanların emrine girebilecekleri anlaşılmaktadır. Allah Hz. Süleyman (as)’ın emrine cinleri vermiş, Hz. Süleyman (as) onları türlü işlerinde kullanmıştır. Kuran-ı Kerim’de bu durum şöyle bildirilmiştir: Süleyman'a cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları toplandı ve bunlar bölükler halinde dağıtıldı. (Neml Suresi, 17)
Cinlerin Gaybtan Yana Bir Bilgileri Yoktur
Cinler hakkında Kuran-ı Kerim’de bildirilen başka önemli bir bilgi ise, cinlerin geleceğe dair haberleri bilmedikleridir. Bu yüzden cinlerin -Cenab-ı Allah’ın dilemesi dışında- insanlara gaybtan haber vermeleri de mümkün değildir. Nitekim “... Artık o, yere yıkılıp- düşünce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı böylesine aşağılanıcı bir azab içinde kalıp-yaşamazlardı.” (Sebe Suresi, 14) ayetinde haber verildiği gibi, cinlerin Hz. Süleyman (as)’ın ölümünden sonradan haberdar olmaları bunun bir delilidir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, Neml Suresinin 65. ayetinde bildirildiği gibi; “Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez...”
Cinleri İlah Edinenler Cehennem Azabıyla Cezalandırılacaklardır
Hem insanları yoldan saptıran cinler, hem de cinleri Allah’a şirk koşanlar; bu yaptıklarına karşılık olarak Allah onları sonsuz cehennem azabıyla cezalandıracaktır. Dünya hayatlarında cinlerin yaldızlı sözlerine kananlar ahirette çok büyük bir yanılgıya düştüklerini anlayacaklardır. Çünkü o gün tüm şirk koştukları kimseler kendilerinden uzaklaşacak, Allah’ın karşısında yapayalnız, tek başlarına olduklarını kavrayacaklardır. Cehennem azabıyla karşılık bulacaklarını anladıklarında ise Kuran’ı Kerim’de şu şekilde yalvaracakları haber verilmektedir: İnkâr edenler dediler ki: Rabbimiz cinlerden ve insanlardan bizi saptırmış olanları bize göster ayaklarımızın altına alalım, en aşağılarda bulunanlardan olsunlar. (Fussilet Suresi, 29) Bir diğer ayette ateşin onlar için süresiz bir konaklama yeri olduğunu Rabbimiz şu şekilde bildirmektedir: Onların tümünü toplayacağı gün: Ey cin topluluğu insanlardan çoğunu (ayartıp kendinize kullar) edindiniz (diyecek). İnsanlardan onların dostları derler ki: Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tespit ettiğin süreye ulaştık. (Allah) Diyecek ki: Allah’ın dilediği dışta olmak üzere ateş sizin içinde süresiz kalacağınız konaklama yerinizdir. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir. (Enam Suresi, 128)
Cinler Cenab-ı Allah'ın Kontrolu Altındadır
Unutulmamalıdır ki cinler tıpkı insanlar gibi Allah’a kulluk etmek için Allah’ın yarattığı varlıklardır. Kendilerine ait hiçbir güçleri yoktur, Allah’ın izni olmaksızın hiç kimseye zarar veremeyecekleri gibi yarar da sağlamaları mümkün değildir. Onlar da tüm insanlar gibi dünya hayatında imtihan olmaktadırlar ve yapıp ettikleriyle ahirette karşılık göreceklerdir. Cinleri farklı bir alemde yaratan, alemlerin, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Hakimi, alemlerden müstağni olan Cenab-ı Allah’tır. De ki: İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların malikine, İnsanların (gerçek) ilahına; 'Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden. Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); Gerek cinlerden, gerekse insanlardan (olan her hannas'tan Allah'a sığınırım). (Nas Suresi, 1-6) İman eden cinler Allah’tan güzel bir karşılıkla müjdelenmişlerdir: “... Artık kim Rabbine iman ederse o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından. Ve elbette, bizden Müslüman olanlar da var zulmedenler de. İşte ( Allah’a) teslim olanlar artık onlar gerçeği ve doğruyu araştırıp-bulanlardır.” (Cin Suresi, 13-14)
Allah Bazı Kuran Ayetlerinde İnsanlara ve Cinlere Birlikte Hitap Etmiştir
Allah, birçok Kuran ayetinde cinlere ve insanlara birlikte hitap etmekte, çeşitli öğütlerde bulunmakta ve onları cehennem azabıyla korkutmaktadır. Araf Suresinin 38. ayetinde Allah ”Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin...” şeklinde buyurmaktadır. Hz. Muhammed (sav)’e bir hidayet rehberi olarak indirilen Kuran’ı yalanlayan cin ve insan topluluklarının durumu ise İsra Suresinde şöyle bildirilmektedir: De ki: Eğer bütün ins ve cin (toplulukları,) bu Kuran’ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler. (İsra Suresi, 88) Allah’ın cinlere ve insanlara birlikte hitap ettiği diğer ayetlerden bazıları şu şekildedir: İşte bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden evvel gelip-geçmiş ümmetler içinde (azab) sözü üzerlerine hak olmuş kimselerdir. Gerçekten onlar ziyana uğrayanlardır. (Ahkaf Suresi, 18) Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder